Gastronomi ile Üniversitenin En Lezzetli İşbirliği

Gastronomi ile Üniversitenin En Lezzetli İşbirliği

Mustafa KÖKER
Daha önce Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin seçkin
üniversiteleri ile ortak projeler uygulayarak çifte üniversite mührü
taşıyan diploma kazandıran, Middlesex Üniversitesi, bu defa İngiltere’de
bir Türk işyeri ve işadamıyla birlikte ilk kez insan yetiştirme odaklı
bir programı uygulamaya koydu.
Onunki, örneğine pek sık rastlanmayan bir yaşam öyküsü. Günümüz nesli
için geçmişin gelişmemiş Türkiye’sinde nasıl olup da başarabilmiş
sorusuna verilecek iyi bir örnek de aynı zamanda. Anadolu’nun yoksul bir
köyünden çocuk yaşta ayrılıp, büyük kentlerde ağır hayat şartlarına
karşı ayakta durma mücadelesi veren onlarca insanın geçtiği yolu
başarıyla katedenlerden biri. Hayatın bütün zorluklarına rağmen, genç
yaşında garson olarak geldiği Londra’da, şimdi seçkin bir restoran
zinciri kuran işadamı Hüseyin Özer’den bahsediyorum.
HÜSEYİN ÖZER ADI AVRUPA’DA TANINIYOR
Avrupa ve İngiltere’de tanınan bir ad Hüseyin Özer. Medyada çok sık
yer aldığı için kimi zaman eleştirilerin hedefi de olan bir işadamı aynı
zamanda. Doğrusu ben de fazla medyatik olmanın başarılı insanları
yıprattığına inananlardanım. Bilinen hikayelerin farklı mecralarda
sıklıkla anlatılmasının da, anlatan kişiye zarar verdiğini doğrudan
kendisine de ifade ettiğim için burada açıkça dile getirmekte bir mahsur
görmüyorum. Uzun bir birikimin sonucu elde edilen başarı ve onun
doğurduğu olumlu imajı korumanın, popülizme kurban edilmemesi gerekir
diye düşünürüm hep. Hüseyin Özer’in eleştirdiğim bu yanlarını öncelikle
yazıyorum. Çünkü gerektiğinde yanlışlarını söyleyebilendir hakiki dost.
Bu, aynı zamanda dürüstlük ve samimiyetin de olmazsa olmazlarındandır.
İngiltere’ye geldiğim ilk yıllarda tanıştığım sayılı dostlarımdandır
sayın Özer. Geçtiğimiz hafta yine kendinden söz ettirecek önemli bir
olayın kahramanı olduğu için bu hafta onu konuk ediyorum köşeme. İçinde
Özer’in de yer aldığı uzun süredir devam eden bir proje nihayet
geçtiğimiz günlerde kamuoyu önünde açıklanarak hayata geçirildi.
İngiltere’nin saygın üniversitelerinden Middlesex Üniversitesi,
Hüseyin Özer’in sahibi olduğu Özer ve Sofra Restaurantların işbirliğiyle
‘İş Yaşamı Temelli Öğrenme ve Beceri Geliştirme’ – Work-Based Learning and the Alumni and Development-
sertifikalı eğitim programını hayata geçiriyor. Daha önce Türkiye’den
Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile de benzeri eğitim programı işbirliği
gerçekleştiren Middlesex Üniversitesi, bu defa İngiltere’de bir Türk
işyeri ve işadamıyla birlikte ilk kez insan yetiştirme odaklı bir
programı uygulamaya koyuyor.
Hayata geçirilecek eğitim programının sadece bu iki kuruluşla sınırlı
olmadığını hatırlatalım. Middlesex Üniversitesi ve Sofra Grubu ile
birlikte İngiltere Savunma Bakanlığı, Royal Mail, Toshiba, Marks &
Spencer ve Santander Bank gibi kurum ve kuruluşlar da söz konusu program
içerisinde yer alan kuruluşlardan birkaçı. Uluslararası piyasada
geçerli ‘Restorantör’ ile gıda sektörüne ‘İşletmeci Lider’ yetiştirme
eksenli program, geleceğin diplomalı restorant yöneticilerini
yetiştirmeyi hedefliyor.
BU İŞBİRLİĞİNİN ASIL MİMARLARI HÜSEYİN ÖZER VE MEHMET ALİ DİKERDEM
Geçmişte gıda ve restoran alanında tecrübesi olmayanların da kabul
edileceği bu eğitim programına katılanlar, öğrenimleri süresince ücret
alacakları gibi yeme içme ve konaklama giderleri de karşılanacak.
Program kapsamındaki kurs ve eğitim Sofra Grup’un Londra merkezindeki
Sofra Covent Garden’da verilecek. Middlesex Üniversitesi ile Sofra
kurumlarının ortak gerçekleştirecekleri eğitim programını tamamlayanlar
öncelikle üniversitenin mührünü taşıyan sertifikanın sahibi olacaklar.
Bu aynı zamanda, her zaman geçerli bir meslek edinmenin yanı sıra,
-belli bir yaşa gelmiş olsa da- kursiyerlere üniversite kapısının
aralanması anlamına geliyor. Saygın bir üniversitenin böyle bir projeyi,
yine uluslararası saygınlığı olan bir Türk işadamı ile hayata geçirmesi
çok gurur verici hepimiz açısından. Londra’da gerçekleştirilen birçok
sosyal ve kültürel etkinliğe destek veren işadamı sayısının çok sınırlı
olduğu hatırlanınca, her türlü toplumsal faaliyete katkısını esirgemeyen
Özer bir kez daha kutlanmayla beraber alkışı da hak ediyor. Projenin
arka planında alkış ve övgüyü hak eden gizli bir kahramanın da olduğunu
hatırlatayım. İngiltere’deki Türk toplumunun her alanda bilinirliliği
için çaba sarfeden ve Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne giriş sürecine
önemli katkılarına tanık olduğumuz Middlesex Üniversitesi Öğretim Üyesi
Mehmet Ali Dikerdem de övgüyü hak edenlerden.
Hüseyin Özer ve Mehmet Ali Dikerdem, bu işbirliğinin asıl mimarları.
Yükselttikleri “anıt”ın gölgesinde yer alacak olanlara ne mutlu.
Sağolsunlar…
MIDDLESEX ÜNİVERSİTESİ’NİN TÜRKİYE İLGİSİ VE…
Büyük Britanya’nın seçkin üniversitelerinden Middlesex Üniversitesi
geçtiğimiz yıllarda da, Türkiye’nın saygın üniversitelerinden Orta Doğu
Teknik Üniversitesi ile birlikte “National Centre for Work Based
Learning Partnership” projesi uygulamıştı. İngiltere üniversiteleri
arasında, bünyesinde en fazla Türk kökenli öğretim üyesi çalıştıran ve
Middlesex Üniversitesi’nin Sofra ve Özer Restorantların yanısıra,
geçtiğimiz yıllarda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki bir üniversite
ile de benzeri işbirliği gerçekleştirmişti. Şu sıralar ise benzeri bir
işbirliği için İstanbul’daki bir üniversite ile yeni bir projenin alt
yapı çalışmaları devam ediyor. İngiliz üniversitesinin Türkiye KKTC ve
Türk işadamları ile ortak projeler üreterek, bunları hayata geçirmesinin
mimarı, uzun süredir bu üniversitede görev yapan öğretim üyesi Mehmet
Ali Dikerdem. Dikerdem’in bir yandan böyle uluslar arası projeler
geliştirirken, diğer taraftan Londra’da yine üniversite bünyesinde
açtırdığı kurslarla, Türkiye ve KKTC’den Britanya’ya göç eden birçok
vatandaşın diploma sahibi olduğu projeleriyle de biliniyor.
Mehmet Ali Dikerdem’in derdi, Anadolu’nun farklı bölgelerinden gelip,
Avrupa ülkelerinde yeni bir hayat kurma çabası içine giren
insanlarımızın daha vasıflı ve kariyer sahibi olmalarına zemin
hazırlamak Kendi halinde, işini en iyi yapmaya çalışan bir akademisyenin
ötesinde, içinden çıktığı topluma bir nebze de olsa faydalı olabilmek.